Cuma
dolayısıyla köylüler kendilerine tatil ilan ediyorlar. Biz evden çıkarken
cumaya çok az bir zaman kalmıştı. Hanım ve bizim kızlar hazırlanmışlar çarşıya
gidiyorlarmış. Onları alıp kahve yanına indiğimde yolun sağı solu araçlarla
dolmuş bir o kadarı da Tirebolu’ya gitmişti. Tirebolu yolu her zamankinden daha
kalabalıktı. Cuma günü kurulan Tirebolu Pazarı, fındıktan önceki son Pazar günü
olduğu için her zamankinden daha kalabalıktı. Bizimkiler önce çarşıda olan
işlerini görmek daha sonra pazara gitmek istediklerinden onları Cintaşı Camii yakınlarına bıraktım.
Pazar nedeniyle aradıkları işyeri açık değilmiş, dükkân sahipleri Cuma günü
pazara çıkıyormuş.
Ben de ezan
okunmaya başladığından aracımı belediye önüne park ettim. Namaz sonrası
belediye başkanı ile görüşürüm diye düşündüm. Camiye vardığımda cami içi
dolduğundan son cemaat mahallide alel acele ilk sünneti kıldık. Aman Allah’ım
ne sıcak, hem sıcak hem de nem dolayısıyla önümdeki herkesin gömleği ve tişörtü
ıslak olmuştu. Sünneti kılar kılmaz kalktım, içeri bir bakayım acaba yer var mı
dedim. Sanki benim için bir yer ayrılmış. İçeri girdim, klima içeriyi yayla
gibi etmişti. Soğuğa yakın serin bir atmosfer içime bir ferahlık verdi. İmam
hutbeyi okuduktan sonra farzı kıldık son sünneti de kılıp dışarı çıktığımda
tekrar fırın gibi bir atmosfer kısa sürede terletti, beni.
Belediyeye
vardığımda belediye başkan yardımcısı Besim
Kadıoğlu, daha yeni içeri giriyordu. Koltuk değneği ile içeri girerken
kapıya asılan Sayıştay Denetçisi yazan kâğıdı da indiriyordu. Geçen gün
ziyaretimde Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet
Cebecioğlu, Sayıştay Denetçisi geleceğini söylüyordu. İmar şikâyetleri
dolayısıyla denetleme için geleceklerini oysa yapılan işin Tirebolu yararına
olduğuna inandıklarını söylüyordu. Herhalde konu o iş olmalıydı. Besim bey,
Telekom girişli biriymiş Telekom özelleşince Gençlik ve Spor Bakanlığı
bünyesine kaydırılmış. Yeni dönemde memur kökenli başkan yardımcısı olarak
görev yapıyor. Belediye Başkanı Abdullah Karapıçak, bir cenazede imiş. Çay
ikram etti içtik. Hayırlı işler diyerek ayrılırken, bizim köyden uzman çavuş
bir gencimizle karşılaştık. Haberim vardı, Sultangazi Belediyesinden buraya
zabıta olarak gelmek istiyordu, gelmiş. Bir iki sohbetten sonra ayrıldık.
Çarşıya
inerek bir iki işi hallettim. Çınar Matbaası sahibi eski gazeteci Selim Üçüncüoğlu’nu ziyaret ettim. Hoş
beşten sonra Tirebolu’da üç gazete çıktığını ancak yeni bir gazete daha
çıkabileceğinden bahsetti. Son Ses,
Yeşil Çotanak ve Tirebolu Ekspres
gazeteleri çıkmaya devam ediyor. İlk iki gazete haftalık çıkarken üçüncüsü ise
uzun aralıklarla çıkıyormuş. Biz sohbet ederken eski öğretmen ve gazeteci Mahmut Bora çıkageldi. Elinde matbaadan
daha yeni çıkmış Son Ses Gazetesi vardı. Bir tane bana ve bir tane de Selim’e
verdi. Aldık okuduk. İlçeden bu sabah ayrılan Kaymakam Ömer Lütfi Yaran için
verilen yemek ve ilçede uygulanması düşünülen otopark yasağı manşete
taşınmıştı. Oysa Tirebolu’nun bütün cadde ve sokakları otopark olmuş, adeta boş
yer kalmamış vaziyetteydi. Bu halde kime otopark yasağı uygulayacaksın?